
Anayasal ve yasal düzenlemelerde disiplin yaptırımları için belirlenen ilkelere uygun olarak tesis edilmesi gerekir.
Söz konusu ilkelerin başında, Anayasa'nın 129/2. maddesinde düzenlenen savunma hakkı gelmektedir. Buna göre, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilmesi mümkün değildir.
Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 18. maddesinde; savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamayacağı kurala bağlanmıştır.
Savunma hakkının, kamu personeli için sağladığı güvenceleri açıklayan, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/02/2011 günlü, E:2007/1846, K:2011/66 sayılı kararında; disiplin cezalarını vermeye yetkili merciler tarafından, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğunun belirtildiği, belirtilen güvencelerin uygulamaya yansıtılmasının ise, ancak, tarafsız bir soruşturmacı tarafından yürütülecek, nesnel sonuçlara varılması için lehte ve aleyhte tüm delillerin toplanacağı, bunlar esas alınarak varılacak hukuki sonucun bildirilerek ilgili kamu personeline kendini savunması için olanak sağlanacağı bir soruşturma ile mümkün olabileceği açıklanmıştır.
