
Sözleşmeye aykırılık halinde öngörülen cezai şarttan TBK’nın 182/son uyarınca hakim fahiş cezai şartın tenkisine karar verebilir ise de, tacirler arası sözleşmenin ihlali halinde 6102 sayılı TTK’nın 22. maddesinde yer alan “Tacir sıfatını haiz borçlu, Türk Borçlar Kanunu'nun 121 inci maddesinin ikinci fıkrasıyla 182 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 525'inci maddesinde yazılı hallerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez” hükmü uyarınca tenkis kararı verilmesi mümkün değildir.
Bununla birlikte, tacir de olsa, tarafları aciz edici ve ekonomik mahvına sebep olan cezai şarta ilişkin sözleşme maddesinin, TBK’nın 27. maddesinde yer alan “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur.” düzenlemesi uyarınca “ahlak ve adaba aykırı” görülmesi mümkündür.
Bu durumda hakim, TTK’nın 1530/1. maddesinde yer alan “(1) Aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ve şartlar batıldır. Ancak, sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken edimler için kanunun veya yetkili makamların koymuş olduğu en yüksek sınırı aşan sözleşmeler en yüksek sınır üzerinden yapılmış sayılır; sınırı aşan edimler hata ile yerine getirilmiş olmasa bile, geri alınır. Bu sınırlarda, Türk Borçlar Kanununun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uygulanmaz” hükmü uyarınca, tacirler arası sözleşmede yer alan cezai şartın ekonomik mahvı önleyecek miktardaki kısmını iptal edebilecektir.
