
KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklulukta kalınan süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunmasının,
Usul ve yasaya aykırılık oluşturduğu bu itibarla istinafta bulunan Davacı vekilinin talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat davası, 5271 sayılı CMK'nun 141 vd devamı maddelerinde düzenlenmiş olsa da, özü itibariyle tazminat hukuku genel prensiplerine tabi ve CMK'da düzenlenen hükümler dışında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir dava çeşididir.
Yukarıda zikredilen hukuka aykırılık 5271 sayılı CMK'nın 303 ve 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-2 maddeleri gereğince yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, istinafa konu kararın;
1-Hüküm fıkrasında ve gerekçede "...6.000,00 TL..." olarak belirlenen manevi tazminat miktarının "...70.000,00 TL..." olarak düzeltilmesi,
2-Hüküm fıkrasındaki vekalet ücretinin, tazminat miktarında yapılan değişikliğin sonucu olarak (hükmedilen toplam maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan) "...11.584,00 TL..." şeklinde düzeltilmesi sureti ile,
Sair yönleri usul ve yasaya uygun hükmün DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
İstanbul BAM 19. Ceza Dairesi, E:2024/1478, K:2024/4056
