
213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emlak vergisine esas olacak bedel ve değerler her dört yılda bir olmak üzere takdir komisyonu kararları ile tespit edilmektedir. Yapılacak değerlendirmeler sonucunda tespit edilen birim değerler üzerinden emlak vergi değerlerinin belirleneceği, bunun yanı sıra, tapu işlemleri sırasında söz konusu değerler üzerinden hesaplama yapılacağı dikkate alındığında konunun önemi ortaya çıkmaktadır.
Önümüzdeki yıldan itibaren olmak üzere 2022-2023-2024-2025 yıllarına ait uygulanacak emlak vergi değerinin tespitiyle ilgili asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değer takdirleri yapılmış ve ilgili muhtarlıklarda 30 Haziran 2021 tarihinde askıya çıkarılarak ilan edilmiştir.
Her ilçe belediyesi içerisinde bulunan mahalle, cadde ve sokaklar için ayrı ayrı metrekare birim fiyatlarının belirlendiği takdir komisyonu kararları, niteliği itibariyle tipik idari bir işlem olduğundan söz konusu kararlara karşı ilgililerince dava açılması mümkündür.
Arsa ve arazi metrekare birim değer takdirlerine karşı emlak vergisi mükelleflerince dava açılması gerekmektedir. Emlak vergisinin mükellefi ise 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 3. ve 13. maddeleri uyarınca söz konusu taşınmazın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, eğer her ikisi de yok ise binayı malik gibi tasarruf edenlerdir. Eğer site yönetimleri tarafından dava açılacak ise şu hususun göz önüne alınması gerekir; site yöneticileri dava konusu gayrimenkule ilişkin olarak aynı zamanda söz konusu gayrimenkul açısından emlak vergisi mükellefi değillerse dava açma ehliyeti bakımından usul tartışmalarına sebebiyet vereceklerdir. Bu nedenle, takdir komisyonu kararlarına karşı doğrudan emlak vergisi mükelleflerince dava açılması daha doğru olacaktır.
30 Haziran 2021 itibariyle askıya çıkan değerlerde fahiş oranlarda artış yapıldığını düşünen emlak vergisi mükelleflerince yasal dava açma süresi olan 30 gün içerisinde dava açılması gerekir. Aksi takdirde, dava açma süresi kaçırılacağı için vergi mahkemeleri tarafından süre aşımı nedeniyle davanın reddine kararları verilmektedir. Takdir komisyonu kararları aleyhine 30 gün içinde dava açılmaması ya da dava açma sürelerinin kaçırılması halinde takdir edilen değerler kesinleşecek ve ödenmesi gereken vergiler bu değerler üzerinden tahakkuk ettirilecektir. Takdir komisyonu kararları doğrudan mükelleflere tebliğ edilmediği için muhtarlıklar ya da belediyelerde yapılan ilanın takip edilmesi önem arz etmektedir.
Takdir komisyonu kararına karşı açılacak davalarda görevli mahkemeler Vergi Mahkemeleri’dir. Yetkili mahkeme ise dava konusu takdir işleminin yapıldığı yer veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde bağlı olunan ildeki vergi mahkemesidir.
Emlak vergi değerlerinin tespit ve takdirinde fahiş oranlarda artış yapıldığı, belirlenen oranların ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını düşünen ilgililerince dava açılmadan önce bazı kriterlerin dikkate alınması gerekir. Emlak vergi değerini arttıran belediyece söz konusu bölgeye aynı oranda bir hizmet artışı sağlanıp sağlanmadığı, bir mahallede sadece bir bölgeye özel bir artış yapılmışsa bu artış oranının objektif koşullarının bulunup bulunmadığı, artış oranı belirlenirken; cadde veya sokağın konumu, alt yapı ve ulaşım imkanları, imar şartlarında bir değişiklik yapılıp yapılmadığı gibi hususların dikkate alınması zorunludur.
Öte yandan, yaklaşık 1,5 yıldır ekonomik ve sosyal hayatı derinden etkileyen pandemi koşulları nedeniyle ekonomik koşulları zedelenen tüm mükellefler yönünden değerlendirme yapılması ve arazi değerleri belirlenirken hakkaniyet ölçüleri içerisinde hareket edilmesi gerekmektedir.
