
Davanın Görev Yönünden Reddi Halinde(Göreve İlişkin Mevzuat Değişikliği Nedeniyle) Yargılama Giderinden Sorumluluk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yargılama giderlerinden sorumluluk" başlıklı 326. maddesinin 1.fıkrasında; "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir." hükmüne, 2.fıkrasında ise; "Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır." hükmüne yer verilmiştir.
Davacının davayı açtığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında haklı olup da dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü gereğince davanın adli yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden reddi halinde, dosyanın geldiği aşamaya kadar olan yargılama giderlerinden sorumlu tutulması adil yargılanma ilkesine uygun görülemez.
Önemle vurgulamak gerekir ki; bir kimseye yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o kimsenin dava açmak suretiyle karşı tarafın gider yapmasına neden olmuş olmasıdır. Bu nedenle, davanın açıldığı tarihte haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında meydana gelen mevzuat değişikliği nedeniyle davanın görev yönünden reddi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması kabul edilemez. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/11/2021 tarih ve 2018/27686 başvuru numaralı Hilmi Kocabey ve Diğerleri kararında da yargılama giderlerinden sorumluluk konusunda, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna vurgu yapılmış ve konu Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı dikkate alınarak
değerlendirilmiştir.
Bu itibarla, yukarıda yer verilen açıklamalar, uyuşmazlık konusuyla ilgili yerleşik içtihatlar ve değerlendirmeler çerçevesinde, mahkemelerce tarafların haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderlerinin takdir edilmesi gerekir.
