
Davacı/davalı, tanığının dinlenilmesinden açıkça vazgeçmediği hallerde tanık dinlenilmesi gerekir.
Zira, delil çekişmeli vakıalar ve bu vakıaların ispatı için gösterilir (HMK m. 187/1). Çekişmeli vakıanın ispatı için tanık bildiren tarafın tanık sayısı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı sürece sınırlanamaz ve hakim tanık sayısını belirleyemez. Aksi tutum adil yargılanma ve savunma hakkının kısıtlanmasına yol açar. Ancak, hakim, hangi tanığın hangi vakıanın ispatı için dinletilmek istendiğini ilgili taraftan sorarak (HMK m. 240/2); vakıa dinlenen bir kısım tanıkların anlatımı ile ispatlanmışsa, geri kalan tanıkların dinlenilmemesine karar verebilir (HMK m. 241).
Davacı/davalı dava ve cevap dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları ispat için tanık göstermesi halinde, yasal sebep olmaksızın gösterilen tanık dinlenmeden mahkemece karar verilemez. Aksi halde bu karar hatalı olur ve istinaf/temyiz incelemesinde bozulur.
